Kayıtlar

Aralık, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Resim
Ruhu hüzne mukabil Eğilip kulağına bir zambağın  Saygıyla okuduklarından Tevellüt ki gösterdiği bu hürmet Nefesini duyduğu külli cismâna Belli, Ruhu aşka mukabil Bilmiyor nedir saplanan şakağına Gözü önünde şimdi bir ceset Tabutunu taşıyor bî zambağın Kıl kadar hafif, dağ kadar ağır Kıyamadığı sevip koklamaya, Şimdi sızlayan bir taraf solu Yalnız bir taraf Terk edişiyle bir zambağın Yitirdiği soluk Kendine biçtiği kefen boylu boyu Şimdi, Ruhu acıya mukabil Kavruk bir et, kafesinde atan Beslememiş, beslenmişler ondan Öğütmek için saydıkları gün kadar  Şimdi, Ruhu ölüme mukabil Nazârında piştiği bir haşlı derya Nisyan kökünü damarında akıtan Anlamamakla şöhretlidir insan Zambak öldü Ye'si bağladı ruhuyla elini şairin Okudukları kaldı dimağında çiçeğin Mezarından doğuşuna peyda oldu bu metin Zambaktan ümit kesmeyen, hadsiz bir sevdayı büyüttü şair Yeşerince bir bahar Kulağına gelmesini arzuladı o ahenkli manzumenin Maşuku olduğu bir zambak dilinden Şimdi, Ruhu mateme ...

Düşüş

Resim
    Şehre inen sis Avcu yalayan kum Çiçek bitmiş kaldırım Sinekten arabaların əcele istikameti Yutulmuş insanın pusmuş iniltisi O, düştü Bir kez değil bu yolda İndi sis tepesine şehrin Gizledi tehlikeyi bulut Örttü üstünü bir haleli örtü Yaladı avcunu kum Bitti çiçek kaldırımda Bozmadı bir araba süratini Bir araba durmadı oysa Sormadı biri halini ona İnsan, düştü Düşen, insandı İnsan, düşüştü Bir kez değil bu yolda Çıkmadı iniltisi ağzından Yutuldu ki yutuldu Tabanları yer ile kavuştuğu zaman Şehri sindiren sis Yuttu onu da her defa/son defa Göz göze geldiğinde dâima Sinen pusan yutulan her nefesi Yem bildi kendine dünya Yol aşılmaya gördükçe aşındı Ta ki beşerin ayakları çürüdü Susmadan durmadan sızlandı Düştü İnsan Düşüştü

Gerçek

Resim
Dipdiri bir ölüme koşuyor nefesim Yiterken yetemediklerine değin Son takâtini bulup keşkelerin, Soluklansa kaçışı ucuz  Dursa önünde ufuk Düşünse tam şimdi yıkım Ağrısı kıskıvrak sıkıştırıyor sadrımı şevkin Dünya sanki boynuma dolanan bir efsun Durup düşününce nihai kavlim; Savaşıysa  bu nefs ile ferdin Ermeli ve ilişmeli sonuna en nihayetin Basmayacaksa göğsüne beni Kucağını açmayacaksa acıma Bulmayacaksa sanında adımı Yok olsun başımı yoluna serdiğim her cephesi gerçeğin Dipdiri bir ölüme koşuyor nefesim

Leylim

Resim
Öfkeyle döndü suratıma İsmimde biriken gece Uyuştu yüzüm, taş kesti ruhum Ne çok beklemişti beni Ne çok bekletmişti oysa En hasıyla hasletlerin Soluğu uçurdu perçemini rüyamın Tutunacak yegane daldı İtti sırtımdan satırları Arzı kaplayan ağrısıyla sadrımın Yutkundu gece Tanıdı, aynıydı tadı acının Birdi hisleri tüm anıların İskeletim hatırladı bu işkenceyi İlk değil evet sonuydu bu ilacımın Müşküldü şimdi şifası sancımın Üzerime yürüdü gece, dikti yırtılan perdeyi Kapattı süzülen ışığını ayın Bu ilk tokadı değil ki karanlığın Evet şimdi gözüme bakandı sonum Yakındı ölümü lambanın Oysa yakındı durmadan ruhum Yarıldı fikrim orta yerinde aklımın Oysa açıktı cevabı sorumun Gece birikti ismimde Döndü suratıma öfkeyle Sitemini kustu ayak ucuma; Sen ol, Selamını çak köşesine duvarların Ki bu yaratılışın, bu senin tüm anlamın İzlerken dört köşesini dünyanın Sen ol, Varlığını çak köşesine duvarların Ki bu nefes oluşun, bu senin hakikatin Oynarken vak...

Yitiş

Resim
 Aralık da kaçıyor  Yetişemediklerimden yitişimin sürati bedelsiz Tanım biçemediğim bir ahval var zamanda Yok oluyoruz oysa Anlam veremesem de sessizliğimi koruyorum Hayat böyle bir şeymiş gibi susuyorum Böyle olmalıymış gibi Halbuki en net idrakle farkındayım yanlışın Yanılış ve yanışın  Affına sığındığımdan da kaçtığım, kaçmaya yer aradığıma lanetler yüklüyorum Enfüs oluşun nefes darlığı birikiyor boğazıma, bir bir ciğer damarlarıma Yitiş bu, yetilemeyene, yetinemeyene  Yok oluş bu, yokluğu bilmeyene  Bu çoklu bilmeceye  Yok oluş bu!

Savt-ı Nefs

Resim
Beni hep en çetin yolda yayan bırakan sesim Çık ve doğrult yayını Söndür alevini bu işkencenin Sesim, ses ol bî çare avareliğime Bir serseriden hallice ahvalime Sök düğümünü bu hengamenin Elimi bağlayansın Tutamayan gönlümü, yanıma yanaşamayan Yarama yaraşamayan da sensin Sesim, ses ol Çık ve doğrult yayını tüm gerçeğin!