elma ağacı

bir tanecik yanlış yargının kahrettiği her şeye küsmüşüz gibi sabaha açılan zincirli kapısı kalbin boğaza oturmuş yumrunun sıktığı yumruk gibi baş döndüren bulanık halleriyle vertigoların da susmuşluğuna yakılan anız seslice söylemediğim her şeyin yer ettiği o kafes boşluğundan bakıyorum sana biliyorum duyarsın beni duydun evet o budur bu ise yalanların örttüğü dürüst bir çöl böceğinin zehrini akıtır en yeşil damara bir katre sarsık güven huccesini sallandırır en kalın halatı hayyel kayyumun yer etmiştir tüm kutsallığıyla kendinden haberi olmayan agnostik patriği vatikan'dan suud'a durduğu yer baştan yanlış kafasız sakalların eğer bu bir mana yükleyecekse davud'un yıldızından koparılmış sünepe bir bayrağa mesela lanet olsun fötr şapkasından güç alıp mülkün sahibine tüküren adama biz boş verelim şimdi adaletini pek adil yargıçların onlar sadece görüneni görür biz işin ötesine koşmak derdini okşayalım asıl biz bizi ilgilendirmeyene bakmayalım dur...