Süslü Tabut
Gitmeklerle yontuluyor topuklarım
Durmuyor tahterevallisi vaktin
İnişler ve çıkışlar yazılı kara bir kağıt
Gördüm ve düştü tepeme bir dev bulut
Ne yanar ne kaybolur cinsi mürekkebin
Yazdı kendini, çizdi beni, düzdür dünya
Sorsam dönüp göstereceksin
"Şurada aradığın süslü tabut"
İşaretler var,
İşte biz, işte Leibniz
İşte orada acı çekmenin tarifi yazılı kalın ciltli kitap
Amacın buydu, tut ve yaşa dedi ona cenap
Dünya yahut ucu pullu bir monat
Yokmuş doğru, yokmuş iyi, yokmuş bak
Hepsi hepsini o dedi, buldu gösterdi
Yok bu alem, alemcikler dahi vasat
Bizi döverken zaman
Filozofları diriltti tazeledi hepsini
Düşüncesi gömülmemiş nefessiz bunca ceset
Üşüdü kelimeler,
Namludan fırlayan fikir zerrelerini biledi beşer
Hepsi öldü oysa hani yaşamak
Bulamadılar un tanesi bir cevap
Sormak doğurdu hep anasını suallerin
Her ilmek bir bilmekmiş meğer
Gidenler koşuyor ayakları bağlı
Hep bir kovalamaç
Düşeni yakalamaç
Kalın bir sükutu var yasların
Saadet ise bir an, öylesine kaçamak
En basit yolun suretini taşıdım sırtım delik
Bir hak tuttum bir de yasak
Ruhuma üflenenmiş asılı bir çanak
Durmadan aradığımmış yüzümdeki tokat
Anlamak zor değil
Niyetse bulmak
Toprağın altı yerim
Durmadan peşinde döndüğüm alemin
Tek sebep bir tanecik sadecik
Gözlerim yok gözlerim kapalı
Ah bu eşsiz koku
Ah bu ne tat ki ne tat
Yorumlar
Yorum Gönder