mesele

Tutup kendimizi oradan oraya vurmanın manasını oturup uzun masalarda beylik ve kof cümlelerle tartışabiliriz Biz zor insanlar değiliz Yalnızca seviyoruz böyle alengirli cemiyetleri Ve uzun masalarda lüzumsuz meselelerle vakit eğlemeyi seviyoruz naparsın? Henüz gelişimini tamamlamamış bomboş ceviz kabuklarını yumuşatıyoruz gün be gün İçi çürük bunca beyni her gün yumuşatıyoruz Aramak yok aklımızda kendimizi çünkü o kaliteyi tarihin belli bir döneminde yitirmiş gibi davranıyoruz Üç maymun işlenmişken akıl kodlarımıza zorlamıyoruz hiç Gereği kalmamış gibi yapmak en geniş çerçevede bize bir lüküs sunuyor Niçin bir soru daha doğursun yaşıyor oluşumuz Hele bir de masanın baş koltuğuna oturtmuşsak kendimizi Allah! diyoruz ama bir kez ve mutluluktan Allah o koltuğu bizden almadan aklımıza gelmiyormuş gibi yapmaya yeminliyiz sanki Kendimizin bile iyi gün dostuyken ne diye sorguluyoruz eli bıçak sırtımızın santimini ölçenleri Biz seviyoruz böyle saçaklı bucaklı...