Bî

Ruhu hüzne mukabil Eğilip kulağına bir zambağın Saygıyla okuduklarından Tevellüt ki gösterdiği bu hürmet Nefesini duyduğu külli cismâna Belli, Ruhu aşka mukabil Bilmiyor nedir saplanan şakağına Gözü önünde şimdi bir ceset Tabutunu taşıyor bî zambağın Kıl kadar hafif, dağ kadar ağır Kıyamadığı sevip koklamaya, Şimdi sızlayan bir taraf solu Yalnız bir taraf Terk edişiyle bir zambağın Yitirdiği soluk Kendine biçtiği kefen boylu boyu Şimdi, Ruhu acıya mukabil Kavruk bir et, kafesinde atan Beslememiş, beslenmişler ondan Öğütmek için saydıkları gün kadar Şimdi, Ruhu ölüme mukabil Nazârında piştiği bir haşlı derya Nisyan kökünü damarında akıtan Anlamamakla şöhretlidir insan Zambak öldü Ye'si bağladı ruhuyla elini şairin Okudukları kaldı dimağında çiçeğin Mezarından doğuşuna peyda oldu bu metin Zambaktan ümit kesmeyen, hadsiz bir sevdayı büyüttü şair Yeşerince bir bahar Kulağına gelmesini arzuladı o ahenkli manzumenin Maşuku olduğu bir zambak dilinden Şimdi, Ruhu mateme ...